Günlük yaşantınızda rastgele bir sebebe bağlı olarak daima dışardaysanız sık sık herkese açık olan genel tuvaletleri kullanıyorsunuz demektir.
Tuvalet muhtaçlığı ertelenebilir bir durum olmadığından bazen mikrop kapma ihtimalinizi aklınızdan bir dakika bile çıkarmayarak bu tuvaletleri kullanmak zorunda kalabilirsiniz.
Bu hususta çok titiz olanlar dışarda tuvalete gitme durumlarını evvelden göz önünde bulundurarak kendi kolay tedbirlerini alsa da ne yazık ki mikroplardan büsbütün kurtulmak mümkün değil.
Üstelik bu mikroplar sadece tuvalet kısmında değil çabucak dışarda bulunan el yıkama ve kurutma alanları en az tuvaletler kadar tehlikeli.
Kimi yerlerde el kurutmak için kurutucu makineler bazılarında de daha klâsik bir formül olan kağıt havlu kullanılıyor.
Tartışma şu: ellerimizi hangisiyle kurutursak bakterilerden o kadar korunuruz?
Bu soruyu derinlemesine araştıranlar mikrobiyologlara danıştı ve alınan karşılık şu biçimde oldu: Kağıt havlu ve kurutucu ortasında temelde hiçbir fark yok. Fakat fark kurutucunun kaç saniye içinde kurutmasıyla başlıyor.
Eğer el kurutma makinesi 30 saniyeden az bir müddette kurutuyorsa katiyetle onu kullanmalısınız. Ancak 30 saniyeden fazla süren kurutma süreçleri havadaki mikropların elinize daha süratli bulaşmasına ve sonunda nemli kalmasına sebep olabilir.
Mikroplar ise nemli ellere daha kolay bulaşabildiğinden burada kıymetli olan elinizi en kolay ve süratli halde hangi prosedürle kupkuru yapabiliyorsanız onu seçmeniz gerektiğidir.