ABD’nin Kobani mesaisi devam ediyor, geçici yönetimin Kürt politikası netleşiyor: “Federasyon ve bölünme yok, Kürtler asli unsur”

Bir yandan Şam’da ulusal ve memleketler arası heyetlerle görüşmeler yapan bir yandan da kontrol altına alınan bölgelere yeni yöneticiler atama çalışmalarına sürat veren Suriye’nin süreksiz idaresinin Kürtlere yönelik siyaseti şekillenmeye başlıyor. Federasyon ve bölünmeye kapıları kapatan yeni hükümet, “Kürtler asli unsurdur” bildirisi veriyor.

Geçici Şam idaresinin Kuzeydoğu Suriye’ye yönelik yumuşak iletileri tersine bölgede etkin askeri faaliyetleri ile dikkat çeken Türkiye dayanaklı Suriye Ulusal Ordusu’nun Kobani (Ayn el Erap) ile Münbiç bölgesinde PYD/DSG kümelerine yönelik saldırısı ABD’nin teşebbüsü ile sağlanan ateşkese karşın sürüyor. Bölgede stratejik değerde bulunan Tişrin Barajı ile Karakozak köprüsüne yönelik akın sonrası SOM güçleri ile PYD/DSG kümeleri ortasında çatışmalar sürüyor.

Suriye Kürtleri Ulusal Kurulu (ENKS), Türkiye’nin müdahalesinin önüne geçilmesi için PYD/DSG’ye, üç talebi uygulamak için harekete geçmeye çağırırken ülkenin güneyinde yaşayan Dürziler, federasyon talep etti.

Kuzey Suriye’de SMO kümelerinin yanı sıra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kobani’ye (Ayn el Arap) harekât düzenleyeceğine ait ABD kaynaklı haberler sonrası harekete geçen ABD idaresinin teşebbüsleri sonrası bölgede bu hafta sonuna kadar süreksiz ateşkes sağlanmıştı. SMO ile PYD/DSG kümeleri ortasında yapılan ateşkese karşın bölgede çatışmalar Tişrin Barajı ve Karakozak köprüsü etrafında şiddetlenerek sürüyor. Çatışmalar bugün sabah saatlerinde Tişrin barajı etrafında ağırlaştı.

Çatışmalara karşın ABD’nin nezaretinde görüşmeler devam ederken Kuzeydoğu Suriye’den, “Kobani’nin silahsızlandırılması ve tüm silahlı güçlerin kentin dışına çıkması” teklifi geldi. Teklifin ayrıntıları üzerinde görüşmelere devam edildiği bildirildi.

Pentagon Sözcüsü Tuğgeneral Patrick S. Ryder ise Washington’da düzenlediği basın toplantısında bölgedeki hassas duruma dikkat çekti. Ryder, “Kobani’deki durumu ve Demokratik Suriye Güçleri ile başka kümeler ortasındaki ateşkes görüşmelerini yakından takip ediyoruz” dedi.

ENKS’den PYD’ye üç talep Kuzeydoğu Suriye’de faaliyet gösteren ve PYD/DSG’ye muhalif siyasetleri ile dikkat çeken Suriye Kürtleri Ulusal Kurulu (ENKS) Sözcüsü Nawaf Reşid, Kuzeydoğu Suriye idaresi ile ortak hareket için üç temel talebin yerine getirilmesini istedi. Reşid, taleplerini şöyle aktardı: “”Biz direkt müzakerelere hazırız.  ENKS buna hazır, lakin öncelikle koşullarımız uygulanmalı. Onlar da bahsettiğimiz üç temel kaidesi kabul etmelidir. PYD’nin zindanlarında çürütülen ve akıbetleri bilinmeyen onlarca Kürt vardır. Bütün bunlara karşın biz üç şey istiyoruz. Birincisi, ‘Ben Kürdüm ve Suriye’deki Kürtlerin temsilcisiyim, Münbiç ve Rakka’nın temsilcisi değilim’ demeli. İkincisi, Türkiye devletine karşı rastgele bir düşmanlıkları olmadığını açıklasınlar. Üçüncüsü, Mazlum Abdi, Türkiye’ye ‘Biz PKK’lı değiliz, onlarla organik bağımız bulunmuyor’ demelidir. Takımları varsa Rojava’dan çıkartılmalıdır. Ve onlara açıkça ‘Türkiye’ye karşı değiliz’ halinde inanç verebilmelidir ki Türkiye’nin hücumlar için öne sürdüğü mazeretler de son bulsun. Kurallarımız bunlar.” “Anlaşma olmazsa HTŞ ile tek başına görüşmek zorunda kalacak” Beşar, ENKS’nin ‘Suriye Muhalefeti Demokratik Koalisyonu’ (SMD) içerisinde yer aldığına dikkat çekerek, “ENKS olarak Esad düştüğünden beri bir saat bile boş durmadık. Şam’daki temsilcimiz Kürtler, Dürzi ve Hristiyan halklarıyla kimi görüşmeler yaptı. Lakin HTŞ ile direkt bir görüşmemiz olmadı. Zira ENKS tek başına müzakerelere başlamak istemiyor. Rojava’da tarafların mutabakatını bekliyoruz. Fakat mecburen mutabakat olmazsa Tahrir El Şam’la tek başımıza görüşmek zorunda kalacağız” dedi.

Şam’ın yeni idaresinin Kürt siyasetinin ipuçları

Şam’ın yeni idaresi askeri kanat kumandanı Ebu Hasan el-Hamawi (Murhaf Ebu Kasra), HTŞ’nin silahlı kanadını dağıtıp Suriye silahlı kuvvetlerine entegre edecek “ilk grup” olacaklarını açıkladı. AFP’ye verdiği mülakatta, Suriye idaresinin önümüzdeki devir çalışmalarına vurgu yapan Hamawi, “Herhangi bir devlette, tüm askeri üniteler bu kuruma entegre edilmelidir. Silahlı kanadımızı dağıtıp orduya bağlayacağız, Kürt bölgeleri de entegre edilecek” dedi.

Suriye’de Kürtlerin denetimindeki bölgelerin de ülkenin yeni idaresine entegre edileceğini, federalizmi reddettiklerini ve “Suriye’nin bölünmeyeceğini” belirten Hamawi, “Kürt halkı Suriye halkının bileşenlerinden biridir. Suriye bölünmeyecek ve federal bir varlık olmayacak” diye konuştu.

Dürziler federasyon için harekete geçti

İsrail, Lübnan ve Suriye’nin güneyinde yaşayan Dürziler, bir yandan İsrail’le başka yandan yeni Şam idaresi ile temaslarını arttırdı. Yeni idareye güvenmediklerini belirterek katliam dertlerini lisana getiren Dürzilerin bir kısmı İsrail’e ilhak olmak istediklerini açıklarken bir kısmı da Suriye’nin güneyinde Dürzi federasyonu oluşumu için yeni Şam idaresine baskıyı arttırmaya başladı.

Suriye-Ürdün hududunda yer alan Süveyda bölgesinde yaşayan Dürizler, yazılı bir açıklama ile Ebu Ahmed el Şar’a (Muhammed El Colani) liderliğindeki HTŞ’ye yönelik tasalarını aktarıp yeni bir anayasa ve federalizm projesinin hayata geçirilmesini talep etti. Süveyda ve Cebel el-Dürüz (Dürzi Dağı) halkı ismine yapılan açıklamada, Ahmed el-Şar’aya yakın isimlerin bölgede halkın siyasi tavırlarını değiştirmek için 500 bin dolar harcadığı belirtilerek bu durumun büyük bir tasa ile izlendiği kaydedildi.

“Bu adım, halkımızı satın almak ve onları Nusra Cephesi lehine kazanmaya yönelik bir çabadır” denilen açıklamada, “Bu hareketlerin, ulusal kazanımlarımıza direkt bir tehdit oluşturduğunu, Süveyda ve Cebel el-Dürüz halkının haklarını zedelemeye yönelik bir teşebbüs olduğunu düşünüyoruz. Bilhassa, Süveyda halkının doğal hakları olarak kabul edilen federalizm talebine karşı HTŞ’nin duyduğu tasalar göz önünde bulundurulduğunda bu adımlar daha da tehlikeli hale gelmektedir” tabirlerine yer verildi. Açıklamaya şöyle devam edildi: “Süveyda ve Cebel el-Dürüz halkının çıkarlarını zedelemek: Bizim davetimiz olan federalizm projesi, tüm Suriyelilerin haklarını garanti altına almak hedefiyle yürütülen bir gayret kesimidir ve dış güçlerin çıkarlarına hizmet etmek ya da merkezi, baskıcı bir idaresi tekrar dayatmak için bir araç değildir. Ulusal duruşumuzu zayıflatmak: El-Colani üzere, terörizm ve aşırılıkla ilişkili olan şahsiyetlerle işbirliği yapmak, ulusal duruşumuzu ve legal çabasını tehlikeye atmaktadır. Süveyda’yı kuşkulu çatışmalara sürüklemek: Bu adımlar, Süveyda’yı bölgesel ve memleketler arası hesaplara alet etmek hedefi taşımaktadır, bu da bizim çıkarlarımıza hizmet etmeyecek ve bölgemizi ulusal haklarımız ve beklentilerimiz kıymetine bir çatışma alanına dönüştürecektir.” Suriye için yeni bir anayasa talebinin yinelendiği açıklamada, “Suriye’nin geleceği ve Süveyda halkı ile tüm Suriyelilerin haklarının teminat altına alınması için tek tahlil yolu, tüm mezhepler ve kümeler ortasında adalet ve eşitliği garanti altına alacak yeni bir anayasa yapılmasıdır” denildi.

Irak’a kaçtılar, dönmek için şov yaptılar

Irak’ın Anbar vilayetindeki Rutiba ilçesinde bulunan kampa yerleştirilen Esad idaresinin Suriye ordusunda vazifeli sığınmacı askerleri, ülkelerine geri dönmek için şov yaptı.

Beşar Esad rejiminin devrilmesi basamağında Irak’a sığınan 2 bin 150 Suriyeli asker Enbar vilayetindeki Rutba ilçesindeki kampa yerleştirilmişti. Rutba ilçesinin batısında, Suriye sonuna yakın bir noktada yer alan kamptaki askerler, ülkelerine geri dönmek için protesto gösterisi düzenledi. Rûdaw TV’ye konuşan Rutiba Kaymakamı İmad Duleymi, “Kampta kalan Suriyeli askerler protesto düzenleyerek ülkelerine dönmeyi talep etti. Biz de bu talepleri Bağdat’a ilettik ve uyum için bekliyoruz” dedi. Kaymakam Duleymi askerlerin yüzde 70’inin Suriye’ye dönmek istediğini, ortalarında üst seviye rütbeli kumandanlar ve gümrük memurlarının kimilerinin Irak’ta kalmak istediğini söz etti.